Sefer Eren'in hazırladığı Muhsin Yazıcıoğlunun kısa hayatı
YAZICIOĞLU'NUN GENÇLİĞİ
Yazıcıoğlu, 31 Aralık 1954 günü Halit ve Fidan Yazıcıoğlu çiftinin son çocuğu olarak Sivas'ın Şarkışla ilçesinin Elmalı köyünde doğdu. İlk okulu köyünde, orta ve Lise öğrenimini Şarkışla'da yaptı. Hergün 5 km yürüyerek okuluna giderdi.
YAZICIOĞLU'NUN DAVASI
Yazıcıoğlu, daha lise yıllarında 14 yaşındayken 1968 yılında Şarkışla'da Genç Ülkücüler Hareketi'ne katıldı.
Yazıcıoğlu, 1972 yılında Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi'nde yükseköğrenimi için Ankara'ya geldi.
Yazıcıoğlu, Üniversite eğitimi için 1972'de Ankara'ya geldi. Ankara üniversitesi Veteriner Fakültesi'nde öğrenimine başladı. Aynı zamanda Ülkü Ocakları Genel Merkezinde görev yapmaya başladı.
Yazıcıoğlu, önce Ülkü Ocakları Genel Başkan Yardımcılığı yaptı. Sonrasında da 1977-1978 yıllarında Ülkü Ocakları Genel Başkanlığı görevlerinde bulundu.
Yazıcıoğlu,1978 yılında faaliyete geçen Ülkücü Gençlik Derneğinin (ÜGD) kurucu genel başkanı oldu.
Yazıcıoğlu, Milliyetçilikten İslam’a Doğru 1977-78 yıllarında Ocak tarafından, dini ağırlıklı 'Hasret' ve doktriner ağırlıklı 'Genç Arkadaş' dergileri yayınlanıyordu. Hasret’in yayın yönetmenini yaptı. Hasret dergisinin kapağının birkaç ay üst üste "Ülkücü gençlik ölecek, İslam’ın güneşi sönmeyecek" benzeri sloganlarla çıktı.
YAZICIOĞLU VE MAMAK
Yazıcıoğlu, 1980 yılına kadar MHP'de Genel Başkan Müşavirliği görevinde bulundu.
12 Eylül 1980 olayı sonrası 30 Ocak 1981'de tutuklanarak Mamak Askeri Cezaevine konuldu. Burada "MHP ve ülkücü kuruluşlar" davasında idamla yargılanan 220 ülkücü arasında yer aldı.
Yazıcıoğlu, bu süreçte dört kez idamla yargılandı. Hem işkence gördüğü özel C-5 koğuşunda yapılan ağır yargılamalardan sonra beş yılı hücrede olmak üzere toplam yedi buçuk yıl hapishanede yattı.
Yazıcıoğlu, Mamak Cezaevinde, 12 Eylül askeri darbesini yapan Beşli Konseye ve 12 Eylül rejimine karşı tavır sergiledi. Ancak siyasi hayatına devam etmesini engelleyecek bir ceza almadı ve cezaevinden 8 Nisan 1987'de tahliye oldu.
Muhsin Yazıcıoğlu, Mamak askeri cezaevinden tek gün ceza almayarak
33 yaşında tahliye edilir. Kendisini karşılayanlar bir konvoy ile Sivas’a gelir ve abisi Yusuf Yazıcıoğlu’nun evine gidilir.
MAMAK SONRASI 'NERDE KALMIŞTIK' DÖNEMİ
Yazıcıoğlu, cezaevinden çıktıktan sonra, cezaevindeki ülkücüler ve onların ailelerine yardım amacıyla kurulan Sosyal Güvenlik ve Eğitim Vakfı'nın (SOGEV) kurucusu ve başkanlığını yaptı.
Yazıcıoğlu, 1987-1988'de Milliyetçi Çalışma Partisi'ne (MÇP) girdi ve Genel Sekreter Yardımcılığı görevinde bulundu.
Yazıcıoğlu, 20 Ekim 1991 Milletvekili Genel Seçimlerinde, Refah Partisi (RP), Milliyetçi Çalışma Partisi (MÇP) ve Islahatçı Demokrasi Partisi'nin (IDP) oluşturduğu ittifak bünyesinde,
“O, inançlarınızı Meclis’e taşıyacak” sloganıyla, Sivas’tan milletvekili seçildi.
YAZICIOĞLU'NUN MÇP'DEN AYRILMASI VE BBP'Yİ KURMASI.
Yazıcıoğlu, 7 Temmuz 1992'de, "içinde bulunduğu partinin siyasi anlayışıyla uyuşamadığı" gerekçesiyle 5 milletvekili arkadaşı ile MÇP'den ayrıldı.
Yazıcıoğlu, 7 Ağustos 1992'de arkadaşlarıyla birlikte "Yeni Oluşum Hareketini" başlattı. Yayınladığı "Milli Mutabakat Çağrısı" kamuoyunda geniş yankı uyandırdı.
Yazıcıoğlu, 6 Aralık 1992'deki Siyasi Karar Kurultayı'nda yayınladığı "Sivil İnsiyatif Programı", Türk demokrasi tarihinde önemli bir yer edindi.
Bu toplantıdan çıkan karar sonucunda partinin kuruluş çalışmalarına başlandı.
Bine yakın isim ve amblem önerisi arasından, yapılan istişareler sonucu 27 Aralık 1992'de partinin ismi Büyük Birlik Partisi, amblemi ise hilal içinde gül olarak seçildi.
Yazıcıoğlu, MÇP'den ayrılan bir grup arkadaşı ile beraber 29 Ocak 1993'de, Büyük Birlik Partisi'ni (BBP) kurdu ve partinin Genel Başkanı oldu.
Yazıcıoğlu, 24 Aralık 1995'te yapılan erken genel seçimlerinde ANAP - BBP ittifakından 20. Dönem Sivas milletvekili olarak yeniden parlamentoya girdi Yazıcıoğlu, 28 Şubat 1996'da ANAP'tan istifa ederek, BBP'ye döndü (bir kişi hariç).
Yazıcıoğlu, 8 Temmuz 1996'da Refah Yol hükümetine dışarıdan kerhen güvenoyu verdi.
Yazıcıoğlu, 28 Şubat postmodern darbe sürecindeki, "Namlusunu milletine çevirmiş bir tanka selam durmam." sözleri hafızalara kazındı.
Yazıcıoğlu, 26 Nisan 1998'de yapılan 3. Büyük Kurultay ve 8 Ekim 2000 tarihindeki 4. Büyük Kurultay'da tekrar BBP Genel Başkanlığına seçildi.
Yazıcıoğlu, 2 Haziran 2002 tarihinde yapılan 1. Olağanüstü Büyük Kurultay’da, 20 Temmuz 2003 tarihinde yapılan
5. Olağan Büyük Kurultay’da, 30 Nisan 2006 tarihinde yapılan 6. Olağan Büyük Kurultay’da ve 15 Nisan 2007 2. Olağanüstü Büyük Kurultayda tekrar BBP Genel Başkanlığına seçilmiştir.
19 Ağustos’ta yapılmış olan BBP’nin 3.Olağanüstü Büyük kurultayında tekrar Genel Başkan olmuştur.
Yazıcıoğlu, 22 Temmuz Erken Genel seçimlerinde BBP’nin seçimi protesto etmesi sebebiyle partisinden istifa ederek Sivas’tan bağımsız milletvekili adayı olup 23. dönem milletvekilliğine seçilmiştir.
Yazıcıoğlu, tekrar BBP Genel Başkanlığına seçildi. TBMM’de Büyük Birlik Partisi Sivas Milletvekili olarak BBP’yi Meclis’te temsil etmiştir.
Yazıcıoğlu, 27 Nisan 2007 tarihli e-muhtırasına da karşı çıktı.
YAZICIOĞLU'NUN ŞEHİTLİĞİ
Muhsin Yazıcıoğlu, yerel seçimler için 25 Mart 2009 tarihinde, Kahramanmaraş Çağlayancerit ilçesindeki mitingin ardından Yozgat'ın Yerköy ilçesine giderken 25 Mart 2009'da helikopteri Suikast şüphesiyle Göksun ilçesi Keş Dağı'na düştü.
Bölgede yapılan arama çalışmaları sonrasında Muhsin Yazıcıoğlu ve beraberindeki 5 kişinin cansız bedeni, Keş Dağı Kurudere Kanlıçukur mevkisinde 28 martta (üç gün sonra) bulundu.
Yazıcıoğlu’nun cenazesi ne yazıkki arama çalışmalarının yapıldığı yerden ters yönde 115 kilometre uzakta bulundu.
Yazıcıoğlu'nun cenazesi bir milyon seveniyle göz yaşlarıyla 31 Mart 2009'da Kocatepe Camii'nde Cenaze namazı sonrası Tacettin Dergahı'nda toprağa verildi.
Ruhun Şaad Mekanın Cennet Olsun.
Muhsin Yazıcıoğlu, Kahramanmaraşlı Gülefer Yazıcıoğlu olup, Firuze ve Furkan adında iki çocuk babasıydı.
Muhsin Yazıcıoğlu, Siyasi hayatı boyunca günlük münakaşalardan uzak kalmaya özellikle gayret eden Yazıcıoğlu, hal diliyle de davasının milletin davası olduğunu, siyasette tek gayesinin hizmet etmek olduğunu açıkça gösterdi.
ŞEHİT KIBLE YÜREKLİ, "GÜL" gönüllü, Hilâl bakışlı, Hz. Hamza duruşlu, Bozkurt tavırlı, "İ'lâ-yı Kelîmetullah için Nizâm-ı Âlem Ülküsü"nün hâdimi Muhsin Başkanım, DOĞUM GÜNÜN KUTLU OLSUN...
ŞEHİT MUHSİN YAZICIOĞLU'NUN HAYATI KISACA BÖYLE. YAŞADIKLARI VE FİKİRLERİYLE İLGİLİ O KADAR YAZACAK ŞEYLER VARKİ. BİLEN BİLDİĞİ KADAR BİLİR. MUHSİN YAZICIOĞLU GİBİ KARANLIK SUİKASTIN 15 YILDIR AYDINLATILMAMAMIŞ OLMASI DA AYRI BİR MUAMMA... BUNDA DEVLETİN SORUMLULUĞU KADAR BİZLERİNDE SORUMLULUĞUMUZUN OLDUĞUNU UNUTMAYALIM. AHDE VEFA... RUHUN ŞAAD MEKÂNIN CENNET OLSUN REİSİM ...
