Her Müslüman İnsan bilir ki "yaratmakta, yaşatmakta hükmetmekte ancak Allah'a aittir!"

Dolayısıyla Rabbimizin yeryüzünde yaşayan her canlının huzuru ve refahı için koymuş olduğu bir takım emirler ve kanunlar vardır. Bu yasaklara uyan dünyada çok rahat ve huzurlu bir hayat yağayarak ahrete göçer gider. Tıpkı asırlar öncesinde yaşamış bu gün her Müslüman’ın örnek alması gereken Sahabe efendilerimiz gibi.

 

Muhammedun Rasûlullah" dedik ya bir kere, artık biz farklıyız..!

Gıdamız farklı, giyimimiz farklı, telaffuzumuz farklı, gözlerimiz sansürlü. Çile dolu kontrollü bir hayata 'Evet' demişiz Mü’min olmak! Her türlü konuşamayız, her gülenle gülemeyiz, istediğimiz kadar uyuyamayız, istediğimiz kadar yemek yiyip içemeyiz. Yürürken başımızı yerden kaldıramayız, hep ayaklarımızın burnuna bakmak zorundayız.

Ve… Biz Gemisini kurtaran kaptan değil gemidekileri de kurtaran kaptan olmalıyız.. Şartlara göre yaşamak, şartlara göre pozisyon ve şekil almak Müslüman’ca bir tavır değildir. Müslüman, bulunduğu yerin şeklini alan olmamalıdır, tam aksine bulunduğu yere İslami şekil verendir

Biz Habibullah'tan ne öğrendiysek, zahiriyle batıniyle, vahdetin cem'iyle, hakikati o biliriz.

 

 

Yaşadığımız dünyada yaşarken bir takım kurallara uymamız gerekir ki huzur içinde yaşayalım. Bir kişi haksız yere birinin canını aldı ise, onun hükmü kısasa kısas "ölümdür"

Bir kişi birine tecavüz etti ise, onun hükmü de rejimdir.

Birinin malını çaldılar ise, o şahsın eli kesilmesidir!

Eşini aldatan kadın olsun, erkek olsun cezası ölümdür!

Hayvana dahi zulmün seviyesine göre tecrit, hapis, ölüm cezaları vardır.

Ancak insanoğlu aynı Hıristiyanların yaptığı gibi bu hükümleri beğenmeyip "elleriyle kanunlar yazmıştır! Ve Allahın kanunlarını beğenmeyerek dünyayı bir çıkmaza sokmuştur!

Demokrasi denilen şey rezilliğin dinsizliğin ta kendisidir!

Demokrasinin ne olduğunu bilmek isteyen Amerikanın ve diğer avenelerinin orta doğuda "demokrasi götürüyoruz" diye yaptıkları katliamlara iyi baksınlar!

Ve bizler; şuan bu saçma sapan yasa ve kanunların bedelini ödüyoruz!

Daha kaç canın gitmesi lazım ki ayette buyrulan "kısasta hayat vardır!" Hükmünü anlayalım?

Aynı organ nakli misali bu kanunlar, bu dokular uyuşmuyor toplumlara. Olmuyor!

Bizler verdiğimiz vergiler ile bir çocuk tecavüzcüsünü, anasının boynunu keseni, boşanmak isteyen karısını doğrayanı, dostuyla bir olup kocasını boğdurtanı beslemek zorunda kalmayalım.

Bu sistem çürümüş, kokmuş, leş bir zihniyetin ürünüdür.

Tevhid anlayışıyla tamamen zıttır ve tuğyanlık Müslüman’a zulümdür!

Lütfen şuurlu olalım, bilinçli olalım evlatlarımızı bu minval üzere yetiştirelim!

Selam ve dua ile …