Fatih Haber Ajansı
HV
19 MART Salı 10:52
Advert

Ey Vicdanları cüzdanlarına bağlı olanlar

Fatih Dadaşoğlu
Fatih Dadaşoğlu
Giriş Tarihi : 19-08-2023 22:58

1789 Fransız ihtilalinde giyotin ile idama mahkûm olan "Danton" kendisini yargılayan Hâkime 
"sizler bir marangoz hatası yüzünden orada oturuyorsunuz. Sizler benim hâkimlerim olamazsınız olsanız olsanız benim cellâtlarım olabilirsiniz" Demişti fakat gerçekten de hayatımızı zindan eden bazı yargıçlar bir hata sonucu devletin en kutsal makamlarından birini meşgul etmektedirler.
Geçtiğimiz haftalarda üst üste iki defa haksız hukuksuz tamamen saray talimatı ile hareket eden yargıçlar tarafından öğlen saatlerinde gözaltına alındım, tüm ısrarlarıma rağmen savcıya götürülmedim anlık bir gaflet sonucu has bel kader savcı olmuş,  birinin talimatı ile geceyi nezarethanede geçirdim. Sabahı’nda basın savcısının karşısına çıktık.
Bu yolda yüz bin tane
Âdem yüzlü İblis var.
Her insan yüzlüyü 
sakın insan sanma
. Der Şems-i Tebrizî

Savcılık koltuğunda başörtülü (?!?) bir bayan oturuyor du 90 lı yıllarda başörtüsü için çok mücadele etmiştik coplandık dayak yedik vs emin olun başörtüsü için yediğim copların acısını hiç hissetmedim ama bu bayan savcının tavırlarının/davranışlarının  acısını en derin hissettim çünkü bir emniyet müdürü sormuştu bana; Neden bu kadar zorluyorsunuz bizi ne istiyorsunuz siz.?'' bende o insana şu bayanın oturduğu koltuğa başı kapalı bir bayanın oturmasını istiyorum mücadelemiz bunun içindir'' İşte o gün sayısızca, yediğim coplar, tokatlar, tekmeler ve hakaretlerin hiç biri canımı acıtmamıştı(!!!) Fakat bayan savcının hal ve hareketlerinden çok canım yanmıştı. Bayan savcıyı böyle görünce; kendime kızdım ve Türkan Saylandan özür dilerim dinsizlerden donsuzlardan ateistlerden putparestlerden, yahudilerden hırıstiyanlardan kısaca tüm gayri müslimlerden özür diledim.

İfade vermek için bayan savcının karşısına dikildim ve bayan savcı bana ‘’ Fatih Dadaşoğlu siz minisiz.?)  
bende ‘’evet benim dedim’’ O esnada sesini yükseltip el kol hareketleri ile konuşmaya başladı ve aşırı Tahrik etti beni.! Bende kendisine '’ Hanımefendi şu an beni TAHRİK ediyorsunuz'' dedim 
Bayan savcı ne dese iyi.? ‘’ Benim canım (…) öyle istiyor’’ demez mi.!!! Ne cevap vereyim sustum…
Bayan savcı hala yüksek sesle konuşmaya devam ediyor… Bende kısık sesle ‘’Hasbunellahu ve nimel vekil’’ demeye devam ediyorum.
Bayan savcı susmuyor yüksek sesle hala bir şeyler söylemeye çalışıyor. Ben ise orada ‘’Tayyi mekan’’ yapıp savcının kıyametteki halini izliyordum Rabbimiz Tarık suresi 9. Ayette  ‘’ Yevme tüblesserair’’ ‘’Bütün sırların ortaya çıkarılacağı gün’’ işte o hali ne dehşetli bir gün Ya Rabbi.! 
Bayan savcı cevap vermeyeceği mi anlayınca; ‘’ benim sorularıma cevap vermek zorundasınız’’ dedi bende ‘’ hanımefendi size cevap vermek zorunda değilim’’ deyince bayan savcı bana; ‘’ bana hanımefendi değil savcım diyeceksiniz.?’’ Demez mi bana.! Ben yine öbür âlemde ki halini izlemeye devam ederken ‘’ Hanımefendi ben karakolda ifade verdim size konuşmak istemiyorum’’ dedim ve dışarı çıktık telefon vs nihayet nöbetçi hâkimin karşısına çıktık.
Nöbetçi Hakim bayan savcı gibi değildi Küçükçekmece adliyesinde gördüğüm en iyi Hakim di.!!!  
Sonuç olarak Cemaat birlikteliği yapan Başsavcı Vedat Yiğit’in talimatı ve savcı Teslime Çuhadarın talebi ile adli kontrol kararı alarak eve döndüm. Danton’un sözleri bir kez daha yankı buldu kulaklarımda. Bende içimden şöyle haykırdım; 

 

Ey Vicdanları cüzdanlarına bağlı olanlar,
Ey Kalemleri sarayın mürekkebi dışında yazmayanlar.
Ey Beş yıldır İFTİRA atıp zulme intikama doymayanlar 
Ey Kinleri suçlarının büyüklüğünü gösterenler
Ey Öfkeleri ihanetlerinin şahidi olanlar
Ey Zulmü şeytani sınırlarını zorlayanlar 
Ne diyeyim ki size ALLAH'TAN BULUN... 

"Yevme tüblesserair" der Kur'an.. Bir gün Cemaat birlikteliği yapanların maskesi elbette düşecek.. Diğer taraftan hiçbir suçum olmadığı halde Tahrik edip, suç uydurup iftira atanların, gerçek niyetleri ortaya çıkınca;  samimi,  vefakar  suçsuz ve haklı olanın kim olduğu ise gün gibi ortaya çıkacaktır..

Ancak ben Umudumu Kaybetmedim!
Hz Nuh'u tufandan,
Hz Yusuf'u kuyudan,
Hz Yunus'u balıktan,
Hz İbrahim'i ateşten,
Hz Musa'yı denizden,
Hz Meryem'i iftiradan,
Hz Eyyûb'u hastalıktan,
Hz Zekeriya'yı yalnızlıktan,
Kurtaran bir Rabbim beni; 

bir hata sonucu yargıç olmuş bu şahısların elinden kurtaracaktır.
Şeyh Galibin dediği gibi; 
‘’Gözleyip durdum Şark ile Garbı
Candaki hal canana kalıcı değil
Tersine dönerde devranın çarkı
Baki Huda kula kalıcı değil.’’

''Ve diyorum ki; Endişe etme TÜRK MİLLETİ,
Senin bir kolun Orkun’dur, Bir kolun Yenisey,
Bir Ayağın Tuna’dır, bir ayağın Fırattır,
Senin bir gözün Altaylar’dır, Bir gözün Kafkasya,
Bir bakışın Roma’dır, bir bakışın Viyana’da,
Sevgin NİL ile sulanır,
Gönlün Medine ve yüreğin engin ''ANADOLU’dur.''
Rahat ol TÜRK MİLLETİ..!!!
Bu kör ideolojik çöplükler bir gün gelir KURUYUVERİR..!..?''

Yalan zafer ile bizi bize kattılar
Kardeşi kardeşe beş kuruşa sattılar
Çalışacağız deyip yan gelip yattılar
Müslümanı yahudiye sattılar Gardaş
Sufiyim Dervişim garip bir kulum
Haktan başkasına çıkmasın yolum 
Muhsin Başkanım gibi olsada sonum
Bu edepsizlere susmam be Gardaş...