Saadet Partisi İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkan Adayı Birol Aydın, Esenler Belediye Başkan Adayı İbrahim Bitiş ile Esenler Dörtyol Meydan’da miting düzenledi.

Konuşmasınında doğruluk ve samimiyet vurgusu yapan Birol Aydın "Seçimler gelir, seçimler gider ama önemli olan sen doğrunun, ahlakın ve vicdanın yanında oldun mu olmadın mı? İstanbul'a ve İstanbul'da yaşayanlara karşı dosdoğru olmakla sorumluyuz. Gelin hep beraber elimizi vicdanımıza koyalım" dedi.

Birol Aydın Esenler'de yaptığı konuşmasında şunları söyledi:

“EMEKLİLERİMİZ ALDIĞI ÜCRETLE GEÇİNEMİYOR”
“Seçimlerin Esenler’imize, İstanbul'umuza hayırlar, bereketler getirmesini temenni ediyorum. Şüphesiz bütün insanlarımız, hangi siyasi partiye bugüne kadar oy vermiş olursa olsun ve yarın hangi partiye oy verecek olursa olsun, daha iyi bir Esenler için, daha iyi bir İstanbul için oy verecektir. Sorunlarımız çözülsün diye, dertleriniz azalsın diye oy verecektir. Bunca yıldır Esenler’imize, bunca yıldır İstanbul'umuza hizmet yapan yöneticiler oldu. Yatırımlar yapıldı. Üstyapı yatırımları, altyapı yatırımları oldu. Kentsel dönüşümle ilgili bir kısım adımlar atıldı. Trafikle ilgili, yollar, kaldırımla ilgili. Ama bu kadar yatırıma rağmen, bu kadar hizmete rağmen İstanbul'da şu üç ‘K’ hala insanımızın en temel meselesidir. Birinci ‘K’ kaygıdır. Hayat pahalılığıdır. Geçim sıkıntısı kaygısıdır. Yediden yetmişe bütün insanlarımızı kasıp kavurmaktadır. Emeklilerimiz geçinemiyor Bırakınız toruna harçlık vermeyi, kendisi aldığı ücretle geçinemiyor. Artık İstanbul'umuzda, Esenler’imizde bir evin geçinebilmesi için o eve iki maaşın girmesi gerekiyor. Ücretlerimiz ortalama 30 bin lira, asgari ücretimiz 17 bin lira ve maalesef İstanbul’umuzda yüksek kiralar… En mütevazı kira, 12 bin lira, 15 bin lira. Çarşı, pazar ateş pahası. En temel sorun, kaygı, geçinme korkusu. Bir diğeri keşmekeşlik. Bunca yıldır, bunca hizmete, bunca yönetici değişikliğine rağmen İstanbul'un, Esenler’in keşmekeşliği olduğu gibi yerinde durmaktadır. Başta trafik olmak üzere, güvensiz sokaklarımız, yeşilsiz alanlarımız, İstanbul’da hayatı keşmekeşlik içerisinde İstanbul'a yaşatmakta. Bir diğeri de korku. İstanbul'umuzun her bir insanın üzerine sirayet etmiş hali. Başta deprem korkusu olmak üzere insanlarımızda bir korku hali var. Kaygı, keşmekeşlik ve korku.
“HER ŞEYİ KONUŞUYORLAR AMA İSTANBUL'U KONUŞMUYORLAR”
Buradan açık ve net olarak ifade ediyorum, ilan ediyorum. Bakınız 2 aydır televizyon ekranlarında, sosyal medyada birçok tartışmaya şahitlik yapıyorsunuz. Her şeyi konuşuyorlar ama İstanbul'u konuşmuyorlar. Her şeyi tartıştılar ama İstanbul'un keşmekeşliğini, bu sorunların nasıl ortadan kaldırılacağını konuşmuyorlar. Hep güncel polemikler. Birileri İstanbul'u İstanbul seçimlerini 2028’e çıkmak için bir paravan olarak kullanıyor. Birileri de çıkmış, Kanal İstanbul CEO’su olarak, rant müdürü olarak bol keseden atıyor. Buradan net olarak ifade ediyorum. Sizin gözünüzün içine baka baka yalan söylüyorlar. Doğru, düzgün adım atmıyorlar. Kentsel dönüşüm diyorlar, merkezinde rantsal dönüşüm var. Bir kısım insanların, adayların bir gözü dolar görüyor, bir gözü euro görüyor. Gördükleri her yeşili dolar yeşili zannediyorlar. İstanbul'un imar planlarını alt üst ettiler. Tuzla'dan başlayarak Silivri'ye kadar gökdelenlerle betonlarla İstanbul'un imarını alt üst ettiler. Devlet arazilerini, askeri arazileri aldılar, rantsal dönüşüme tabii tuttular. Kimse İstanbullunun kaygısını, korkusunu keşmekeşlik içerisindeki hayatının düşünmüyor.
“BU DÜZENİN DEĞİŞMESİ LAZIM, DOSDOĞRU BELEDİYECİLİK LAZIM”
Herkes, diğer bütün adaylar altını çizerek ifade ediyorum. Bugünkü İstanbul'un haline sizi alıştırmaya çalışıyorlar. Kanıksadılar. Biz Saadet Partisi olarak bugünkü Esenler’in haline de İstanbul'un haline de alışmadık. Alışmayacağız. Çünkü İstanbul'da düzensizlik var. Keşmekeşlik var. Bir avuç insanın İstanbul'un imkanlarını tüketişi var. Ama 16 milyon insanımız için sağlıklı bir gelecek, bir yaşam öngörülmüyor. Bir avuç insanla, 16 milyon insan sadece trafikte eşitleniyoruz. Yoksa İstanbul’umuz, İstanbullumuz, İstanbul'un imkanlarından, nimetlerinden ve var olan rantından istifade edemiyor. Bir avuç müteahhit istifade ediyor. Bu düzenin değişmesi lazım. Dosdoğru belediyecilik lazım. Ahlakça, maneviyatça bir belediyecilik lazım. Onun için ben Esenler'de yaşayan değerli vatandaşlarımızın, insanlarımızın yüreğine sesleniyorum. Geliniz şuna ya da buna mecbur değilsiniz. Siz Esenler için siz İstanbul için, siz kendiniz için doğruya, doğruluğa, ahlaka, vicdana, adalete sahip çıkın. Elinizi vicdanınıza koyun, Doğru nedir? Yanlış nedir? Dürüst kimdir? Yalancı kimdir? Görüyorsunuz ve biliyorsunuz. Bir kısım yöneticiler sadece kendileri ve çevreleri için siyaset yapıyorlar. Belediyecilik yapıyorlar. Bunu görüyorsunuz.
“DÜNÜ ANLAYAMAZSAK, DÜNÜN YANLIŞLARINI ÇÖZEMEZSEK YARININ 5 YILINI DA KAYBEDERİZ”
Esenler'de yaşayan insanlarımıza seçmen gözüyle bakanlar, insanlarımızı sayı olarak görenler, aileye, mahalleye dokunamayanlar, sadece betonu sadece asfaltı belediyecilik olarak görenlerin size gelecek 5 yılda bugüne kadar verdiklerinden daha fazlasını vermeleri mümkün değildir. Ve bugüne kadar verdikleri de işte Esenler'in hali, işte İstanbul'un hali. Onun için gelin hep beraber kendimize, geleceğimize çıkalım. Elimizi vicdanımıza koyalım. Yarın çocuğuna, torununa, kızına, kendine karşı bir sorumluluğu yerine getir. ‘Ben; oğlum, kızım doğrunun yanında durdum. Doğruluğu destekledim. Ahlaka sahip çıktım. Vicdana, adalete sahip çıktım. Dürüstlüğe sahip çıktım’ demenden daha kıymetli, daha değerli bir şey yoktur. Seçimler gelir, seçimler gider. Adaylar gelir, adaylar gider ama sen sen olarak doğrunun ve ahlakın yanında vicdanın yanında oldun mu olmadın mı? Esas seni huzura kavuşturacak olan budur. Son söz. Bizim bir görevimiz var. Bir vazifemiz var. Emrolunduğu gibi dosdoğru ol der Rabbimiz. Biz İstanbul'a İstanbulluya karşı dosdoğru olmakla sorumluyuz. Haramdan, fesattan, yanlıştan, savurganlıktan, adam kayırmaktan, kamu imkanını belediye bütçesini har vurup harman savurmaktan şeytandan kaçar gibi kaçarız. Dosdoğru belediyecilik yaparız. Dosdoğru belediyelik yaptığımız zamanda insanımızın güldürdüğümüzü insanlarımız bilirler. Ben tekrar seçimlerin size Esenler’imize, İstanbul'umuza hayırla bereketler getirmesini temenni ediyor sizleri sevgiyle, saygıyla selamlıyorum.”