Balıkesir İl Müftülüğü’nde vaiz olarak görev yapan beş çocuk babası müftü Mehmet Deniz intihar etti. Deniz'in, yaşam tarzı nedeniyle Diyanet’ten baskı gördüğü ve yaşamına bu nedenle son verdiği iddia edildi. Müftü Mehmet Deniz'in bisiklete binmesi, motosikletle işe gitmesi ve cübbe giymemesi nedeniyle hakkında Diyanet İşler Başkanlığı tarafından soruşturma başlatılmıştı.

Balıkesir İl Müftülüğü bünyesinde vaiz olarak çalışan müftü Mehmet Deniz, hayat tarzı üzerinden mobbing'e uğramasının ardından dün yaşamına son verdi.
Deniz’in bisiklet ve motosiklet kullanması ve giyimi nedeniyle hakkında Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından soruşturma açılmıştı. Soruşturmanın ardından müftülükten atıldı. Mehmet Deniz bunun üzerine mahkemeye başvurdu. Balıkesir İdare Mahkemesi, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın kınama cezasını ve müftülükten atılma kararını bozarak göreve iade kararı verdi. Ancak Diyanet İşleri Başkanlığı bu kararı işleme koymadı. Müftü Mehmet Deniz bunun üzerine durumu Anayasa Mahkemesi’ne taşıdı. 

Anayasa Mahkemesi süreci devam ederken, müftü Mehmet Deniz dün evinde intihar etti. Mehmet Deniz’i tanıyan meslektaşları, Gazete Duvar'a, intihar olayının ardından Diyanet’in 'çalkalandığını' söyledi. Kurumda gruplaşma olduğunu ve Mehmet Deniz'inkine benzer yüzlerce dosyanın bulunduğu belirtildi. Diyanet İşleri Başkanlığı Atama Yürütme Kurulu'nda (AYK) yer alan üyelerin, kendi gruplarından olmayan çok sayıda kişiyi benzer gerekçelerle müftülükten ve vaizlikten uzaklaştırdığı öne sürüldü.

Mehmet Deniz intihar etmeden önce yaşadıklarını anlatan bir de mektup bıraktı. Mektup savcılık tarafından başlatılan soruşturma kapsamında incelenmeye alındı. İsminin açıklanmasını istemeyen bir müftü şunları söyledi: ''Şu anda Diyanet kaynayan kazan. Tüm teşkilat ayakta. Birileri artık Diyanet'ten gitmeli. Diyanet'te bir şeyler değişmeli. Çok büyük bir etki yaptı bu intihar olayı. Ali Erbaş ve yöneticiler sabahlara kadar uyuyamadı. Türkiye'de ilk kez bir müftü intihar etti."

'HAKSIZ İŞLEM YÜZÜNDEN CANINA KIYDI'
Adaletli, Dinamik, İdealist, Liyakatlı Diyanet ve Vakıf Çalışanları Sendikası (Adil-Sen) Genel Başkanı Ahmet Murat Hocaoğlu da yaptığı açıklamada şunları söyledi: ''Çok haksızlığa maruz kaldı. Buna karşı mücadelesini verdi. Bu insanı haksızlık nedeniyle kaybettik. Atama Yürütme Kurulu, kınama cezasını kaldırmadı. Birileri müftülükten atılıp güçlü olduğu için geri döndürülüyorsa, bu garibanlara neden uygulanmıyor? Bir müftü niçin intihar eder? Diyanet İşleri Başkanlığı ve genel müdürlere sesleniyorum. Biz böyle liyakatsiz bir işlem istemiyoruz. Gücü olan kazanmasın. Bunlara müsaade etmeyin. Mehmet Deniz hocam bu şekilde yaşadığı için mi ceza aldı? Bu insanın ölümünde sizin parmağınız yok mu? Elinizi vicdanınıza koyun. Beş tane çocuk yetim kaldı. Mehmet Deniz maalesef Diyanet İşleri Başkanlığı'nda yapılan haksız işlemden dolayı kendi canına kıydı. Mehmet Deniz'in yaşadıklarını birçok kişi yaşadı ya da yaşıyor. Gücü olanlar görevine dönüyor.''

'SORUMLUSU ALİ ERBAŞ'
Müftü Mehmet Deniz’in eşi Zeynep Deniz de şöyle konuştu: "Hayatı boyunca onuruyla yaşadı. Böyle bir insanı hangi sebepten dolayı cezalandırdılar? Bütün bu yaşananlara dayanamayarak hayatına son verdi. AYM kararları, mahkeme kararları bunlar kimin için verildi? Ali Erbaş’a sesleniyorum: Biz bunun hesabını kimden soracağız? Bunun hesabını bana, çocuklarıma kim verecek? Sorumlusu sizsiniz. Bu mahkeme kararlarına kimler müdahale edecek?'' diye sordu.

Sır intiharın arkasında onlarca cevap bekleyen sorular var

1- Hocanın telefon HTS kayıtları incelendi mi.?

2- Hocanın en son telefon görüşmesini kimle(r)le yaptı.?

3- İntihar günü hocanın eşi çocukları neredeydi.?

4- Hocanın eşi ve çocuklarının bilgisine başvuruldu mu.? 

5- Hocanın yakınları veya komşuları intihar günü evden çıkışını gören oldu mu.? 

6- Mehmet Deniz Hocanın telefonuna takılı sim kartı çözüldü mü.?

7- Mehmet Deniz hocanın el yazısı ile yazdığı yazının kriminal raporları alındı mı.? 

Bu sorular aydınlatılmadan intiharın aydınlanması mümkün değildir.