İsrail, Filistin topraklarına yönelik soykırıma Ramazan ayında da ara vermiyor. Katliam, her gün artarak devam ederken Türk limanlarından Tel Aviv’e gemilerin seyrini devam ettirmesi şirketlere yönelik tepkileri artırdı.

Holdinglerin önünde ‘Bu utanca ortak olmayın’ sloganlarıyla protestolar yapıldı. Dikenli tel, çimento, silah parçası ve gıda satışının durdurulması talep edildi. Türkiye’den İsrail’e ticaret hacminin artışına katkı sağlayan şirketlerin üye olduğu MÜSİAD ise iddialara kabul etmedi.

‘TİCARET YOK’ DİYORLAR AMA GEMİLER SEFERE DEVAM EDİYOR

Zorlu ve Limak dışındaki şirketlerin üye olduğu MÜSİAD’ın açıklamasında İsrail’le ticaret iddialarının mesnetsiz olduğunu iddia etti. ‘Dernek değerlerine sahip çıkan hiçbir kardeşimizin Filistin’e bu zulüm reva görülürken siyonistlerin ateşine yakıt taşıyacağına inanmıyoruz’ yanıt verildi. Bu değerlendirmeler karşısında holdinglerin sessizliği sürerken MÜSİAD suçlamaları reddetti.

Hükümetten de ticareti durdurmaya dair herhangi bir yaptırım gelmezken, ticaret yapan çoğu şirketin hükümete yakınlığı ile bilinen Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD), olması dikkat çekici.


MÜSİAD’ın yanı sıra TÜSİAD üyesi bazı şirketler de İsrail’le ticaret yapmaya devam ediyor. İddialara göre, bu şirketlere ticaret yapan şirketlerin tekstil, enerji, kablo, çimento, inşaat, demir-çelik, radar cihazları, çelik dikenli tel, silah parçaları, hava taşıtlarını fırlatma aksamları sektöründe faaliyet gösteriyor.

‘BİRKAÇ ÜYEMİZİN YAPTIĞI İDDİA EDİLEN TİCARET TÜM ÜYELERİ TÖHMET ALTINDA BIRAKIYOR’

MÜSİAD şubat ayında konuya ilişkin yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullanmıştı:

“MÜSİAD olarak öncelikle siyonist İsrail’in, Filistin halkına karşı çocuk, kadın, yaşlı demeden gerçekleştirdiği insanlık dışı zulmü hiçbir şekilde kabul etmiyor, bir soykırım olarak niteliyor ve lanetliyoruz. MÜSİAD, milli ve manevi değerlere sahip 14 bine yakın üyesi, 60 bine yakın şirketiyle ve sahip olduğu 34 yıllık birikimiyle gösterdiği duruş neticesinde ülkemizde ve uluslararası platformlarda söz sahibi olmuş önemli bir kuruluştur. Bu söz sahipliği ve etki alanının genişliği, iyi niyetli olmayan bazı çevreleri rahatsız etmiş ve Derneğimizin itibarına zarar verme noktasına taşınmıştır. Son günlerde de ‘birkaç üyemizin İsrail ile gerçekleştirdiği iddia edilen ticari faaliyetleri’ gerekçe gösterilerek, kurumumuz ve tüm üyelerimiz töhmet altında bırakılmaktadır. Bu sebeple, kurumumuzu ve tüm üyelerimizi zan altında bırakan iddiaları tüzüğümüz doğrultusunda, titizlikle inceliyor ve kurum içi süreçlerimizi işletiyoruz. Süreçler tamamlandığında kamuoyuna bilgilendirme yapılacaktır."